Kastamonu’da sanayi sitesindeki cinayetin sanıkları hakim karşısına çıktı

Kastamonu’da kaporta tamiri ve araç boyaması sebebiyle çıkan hengamede tartıştığı şahsı öldüren şahıs hakim karşısına çıktı. Kendisini savunan sanık, “Sürekli bize ateş ediyordu, yapacak hiçbir şeyimiz kalmamıştı, ben ailemi ve kendimi korudum” dedi.

Olay, 13 Temmuz 2024 tarihinde Kastamonu Eski Sanayi Sitesi 6. Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye nazaran, sanayi sitesinde kaporta ustası olarak çalışan İbrahim Aslan ile Ümit B. ve kardeşi Fatih B. ortasında kaporta tamiri ve araç boyaması sebebiyle tartışma çıktı. Tartışmanın büyümesi üzerine çıkan hengamede taraflar birbirlerine bıçak ve silahla saldırdı. Taraflar ortasında çıkan silahlı arbedede kaporta ustası İbrahim Aslan, kurşunların isabet etmesi sonucu olay yerinde hayatını kaybetti.

Polis takımları tarafından başlatılan çalışma sonucunda, cinayet olayına karıştığı belirlenen birebir aileden Yaşar B., Ümit B., Fatih B., Kazım B. ve Sevinç B. gözaltına alındı. Kastamonu Adliyesine sevk edilen şüphelilerden Ümit B. ve Fatih B. tutuklanırken, Yaşar B., Sevinç B. ve Kazım B. ise isimli denetim koşuluyla özgür bırakıldı.

Olayın akabinde sanıklar hakkında Kastamonu Ağır Ceza Mahkemesinde “kasten öldürme” cürmünden dava açıldı.

“Ben, bu olayın yaşanmasını istemezdim”

Davanın görülen birinci duruşmasında kendisini savunan Ümit B., kardeşi Fatih B.’nin hengame ettiğini ve maktulün aracını gasp ettiğini söylemesi üzerine olay yerine gittiğini belirterek, “Maktulden aracın anahtarını istedim Bana küfür etti ve belinden silahı çekip ateş etti. Ortamızda 1 metre uzaklık vardı. Belinden çıkartırken direk silah patladı, o sırada elinden tuttum. Elinden silahı almaya çalıştım, boğuşurken tekrar silah ateş aldı. 6-7 kez silah patladı. Zahmetle silahı yere düşürdüm. Silahı kim aldı, dükkanda kimler vardı, bilmiyorum. Silahı düşürünce omuzlarından tutup başını duvara vurdum. Burnundan kan geldi, ‘dur, ne oluyor, sakinleş’ dedim, bu sırada üzerinden bir silah daha çıkarttı. O sırada ağabeyim dükkana girdi, omuzundan tuttum, maktulü bırakmadım. Nefes nefese kaldım. Maktul ile uğraş verdim. Ağabeyime ‘elini tut, silahı al’ dedim. Silahı elinden düşürmeye çalışırken silah patladı ve yere düştü. Silahı ayağımla itip uzaklaştırdım. Ağabeyim silahı alıp dışarı çıktı, maktulü ben bırakmadım. Tezgahın üzerinden maket bıçağını alıp savurmaya başladı, benim de gücüm kalmadı. Omzundan ısırdım ve bu sırada içeriye maktulün ağabeyi geldi, bıçağı aldı. Ben de maktulü itip araca koştum. Araca binerken ardımdan silahla ateş etti. Ben de bagajdaki tüfeği alıp ‘bırakın, bizi gidelim’ dedim, ısrarla bize saldırmaya devam edince tekrar ateş etmek isterken ben de bir el gaye gözetmeden ateş ettim. Korkmuşum, panik yapmışım, ortamızda 10 metre aralık vardı. Bir el ateş ettim, korktuğumdan. Yanımızda annem, babam da vardı. Daima bize ateş ediyordu, yapacak hiçbir şeyimiz kalmamıştı. Ailemi ve kendimi korudum. Benim maktul ile bir hasımlığım yok” dedi.

“Ben mevtten döndüm iki defa”

Duruşmada kendisini savunan tutuklu sanık Fatih B. ise, “Dükkanda sunta keserken maktul, elinde uzun bir demirle dükkana girdi. Ortamızda tartışma çıktı. Bana hitaben küfürler etti, keser fırlattı. Ne olduğunu anlayamadım. Elini beline attı. ‘Ağabey sen ne yapıyorsun’ dememe kalmadan korkup dükkandan kaçtım. Yüksel durdurdu, ‘ne yapıyorsun’ dedi. Maktulü tuttular. Sonra İbrahim, ardımdan gelmeye başladı. Keseri kaçarken yanıma almıştım, döşemecinin dükkanına kaçtım. Döşemeci, ‘ne oldu’ diye sordu. Ben de durumu anlattım. Araç dükkanın önünde kaldı, keseri döşemeci arkadaşa verip aracı getirmesini rica ettim. Döşemeci arkadaş aracı olmaya gidince aracı vermemiş, ‘kendileri alsın’ demiş. Döşemecide bir bıçak vardı, yerimi öğrenip dükkana gelir diye bıçağı elime aldım. Döşemeci aracı vermediğini söyleyince ben de polisi aradım. Bu sırada da kardeşimi aradım, durumu anlattım. Yaklaşık 10 dakika civarında bir vakit geçince tekrar 112’yi aradım. Bu sırada da kardeşim geldi, araçta annem ile babam da vardı. Ümit, ‘sen gelme, ben konuşurum’ dedi. Takımları beklerken ortadan 2-3 dakika geçti, bu sırada bir el silah sesi geldi. Akabinde 5-6 el silah sesi daha duyuldu. ‘Oğlumu vurdular’ diye annem feryat etmeye başladı. Ortamızda 250 metre aralık vardı. Babamla birlikte koşarak dükkana gittik, kardeşim ile maktul boğuşuyordu. Maktulün elinde silah vardı, benim de elimde bıçak vardı. Dükkana girdiğimde maktulün burnu kanıyordu. Kardeşim de maktule ‘sakin ol’ diyerek gerisinden tutuyordu. Bu sırada silah patladı, ben de korkup kendimi kendimi geri attım. Bu sırada silahı düşürdü, tekrar silahı almak isterken ben silahı alıp araca yöneldim. Silahı polislere teslim etmek için aldım ve aracın konsoluna bıraktım. Kardeşim de bu sırada hala maktul ile boğuşuyordu. Maktul araca gerçek ateş etti, ben de’ aracın içine yatın’ diye bağırdım. 112’yi tekrar aradım, ‘ekip gönderin, ateş ediyor’ dedim. Silahı elinden alıp yardım istedim, fakat ağabeyim tüfeği nereden aldı bilmiyorum. Ben vefattan döndüm. Maktülün üzerinden iki tane silah çıktı. Ben, aracın içine yattım ve saklandım. İddianamede ateş ettiğim söyleniyor. Ateş etsem maktulü öldürürdüm ya da yaralardım. ‘Darp ettiler’ diyorlar, maktule annem, babam, kardeşim vurdu. Ben ateş etsem yalnızca maktule mi gelirdi” formunda konuştu.

Tutuksuz yargılanan sanık Sevinç B. de, “Bir el tüfek sesi duyduk, sonra konuta kaçtık. Polisler gelip İbrahim öldü deyince şok olduk. Bu olayda cürmümüz yok, canımızı kurtardık. Bu olay olmasaydı uygundu lakin biz de mağduruz” halinde konuştu.

Tutuksuz yargılanan sanık Kazım B. ise, “Benim olaylarla bir ilgim yoktur. Kapıda bekliyordum. Boğuşma olunca akabinde da silah patlayınca ben korkup araca geri bindim ve saklandım. Yanlış vakitte yanlış yerde bulundum ben” sözlerini kullandı.

Maktul İbrahim Aslan’ın eşi M.A. ve oğlu S.A. sanıklardan şikayetçi olduğunu ve cezalandırılmalarını istedi.

Yaklaşık 10 saat süren yargılamada avukatlar ile öbür şahitleri da dinleyen mahkeme heyeti, duruşmayı ileri bir tarihe erteledi. – KASTAMONU

About The Author

admin

See author's posts